18 Nisan 2020 Cumartesi

15 dakikalık yazılar 1 - günlük

okulların kapatıldığı, doğal olarak benim de işe gidemediğim 16 marttan beri malum durumdan kendimi korumak için sosyal izolasyon uyguluyorum. bu süreç esnasında yakın arkadaşlarımdan birinin vatzap grubumuzda yazıya yeniden başlamak istediğini söylemesi üzerine diğer bir arkadaşım her gün 15 dakika boyunca yazmayı önerdi, ben de çarşambadan beri bunu uyguluyorum, şimdiden 1 gün fire verdim bile sjfhfjf yazıları burada paylaşayım, zaten okuyan az bari bloga bir hareket gelsin diye düşündüm. bu 15 dakika 'challenge'ını daha ne kadar uygularım bilmiyorum ama şimdilik bir gün daha fire vermeyi düşünmüyorum. işte ilk günün yazısı:
15.04.2020
Dün G. yazı yazmaya tekrar başladığından bahsedince şu her gün 15 dakika bir şeyler yazma fikri benim aklıma yerleşti. Genellikle böyle bir anda başladığım şeyleri bitiremem, ama şu an çok vaktim var. Üstelik ileride bir yazar olmayı istiyorsam, yazmak benim için bir alışkanlık olmalı.

16 Mart'tan beri "ev karantinası" altındayım. Okul da kurs da kapalı. Pazartesi bir seviye sınavı için derslerime başladım. Sürekli annemlerle olmak canımı sıkıyor. Özellikle annem içince sürekli bana sarıyor. 1-2 hafta daha dişimi sıkmam lazım, Ramazan gelince içemez. Sarhoş insanları sevmiyorum, bir de annem olmayan hayatıma dair tüm detayları merak ediyor ve benim de yetişkin bir birey olduğumu anlayamıyor. 18 değil, 21 değil, 24 yaşındayım ne de olsa (ne yazık ki)

Ruhum sıkılıyor. Tam hayatım düzene girmişken ve geleceğim tekrar parlak gözüküyorken bu salgın patlak verdi! Yazın uğraşmam gereken bir ton evrak işi olacak, bir de geçen seneki gibi olmasın diye erken başlayalım demiştik. Zaten hayatımda nadiren şeyler yolunda gider. Eskiler her şey olacağına varır demiş ama istediğim gibi olacağına varsa keşke.

Son beş dakika. Bugün bu aralar ne yaptığımdan ve bana etki eden şeylerden bahsettim. Yarın ne yazarım, hatta yazar mıyım o da belli değil (YAZMADI). Bir ara günlükten kurguya dönsem fena olmaz. Sonuçta bir kurgu yazarı olmak ve insanları gerçeklik denen işkenceden bir süreliğine de olsa kurtarabilecek bir dünya yaratmak istiyorum. Ünlü olmak, sevilmek, takdir görmek de istiyorum. Bu anormal mi? Yani, herkes içten içe bunu istemez mi zaten? Sadece çaresiz olmamak yani tek hayat amacın buymuş gibi davranmamak lazım. Ben de öyle biri değilim zaten.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder